DEVAM: 113- Küsuf ( Güneş
Tutulması) Namazı
(:-597-:) Semure b. Cundub anlatıyor: Semure b. Cundub bir gün hutbe
okumak üzere ayağa kalktı. Hutbesinde Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'den bir hadis nakletti. Semure b. Cundub devamla der ki:
Ben ve Ensar'dan bir
köle/çocuk, Resulullah s.a.v. zamanında bir hedefe ok atıyorduk. Güneş bakanın
gözünde bir veya iki mızrak olacak derecede karardı. Birimiz, arkadaşına:
"Haydi Resulullah s.a.v.'in Mescid'ine gidelim. Valiahi, Güneş'in bugünkü
şu hali, Resulullah'ın s.a.v. ümmeti hakkında yeni bir şey meydana
getirecek" dedi ve Mescid'e koşarak gittik. Resulullah s.a.v. de bize
muvafakat ederek (Mescid'e) çıkmış, öne geçip namaz kıldırdı. Bizi daha önceki
namazıarındaki en uzun kıyamı gibi kıyamda tuttu. Sesini işitmiyorduk. Sonra
ayağa kalktı. ikinci rekatı da bunun gibi yaptı. Sonra oturdu. Güneşin açılması
bu oturuşuna denk geldi. Sonra selam verdi. Namazdan kalktı. Allah'a hamd etti
ve O'na senada bulundu. Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına ve kendisinin
O'nun kulu ve Resulü olduğuna şahadet etti. Sonra da:
"Ey insanlar! Ben
ancak beşer olan bir Resılüm. Size Allah'ı hatırlatıyorum. Eğer benim size Rabbimin
risalet görevinden herhangi bir kusur işlediğimi biliyorsanız onu bana haber
verin" buyurdu. Sahabiler:
"Doğrusu biz,
senin; Rabbinin risaletini tebliğ ettiğine, ümmetine nasihat ettiğine ve
üzerine düşen görevi yerine getirdiğine şahitlik ederiz" dediler.
Daha sonra Resulullah
s.a.v.: "Geleyim asıl konuya! Bazı kimseler, yeryüzü halkından büyük
adamların ölümlerinden dolayı Güneş ve Ay'ın tutulduğunu ve yıldızların da
yerlerinden kaydıklarını iddia ediyorlar. Doğrusu onlar, yalan söylüyorlar. Bu
olaylar, Yüce Allah'ın kullarına ibret almaları ve kimin tövbe edip etmediğini
kontrol etmek için verdiği ayetler(den bir kaçı)dır. Allah'a yemin ederim ki,
az önce namaza durduğum müddet içerisinde sizlerin dünya ve ahiret işlerinizde
karşılaşacağınız her şeyi gördüm. Allah'a yemin ederim ki, otuz yalancı ortaya
çıkmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Onlardan birisi, sol gözü aşınmış şaşı
Deccal' dir. Deccal'iıı gözü sanki -o devirde Nebi s.a.v. ile Aişe'nin odası
arasında duran Ensar'dan bir ihtiyar olan- Ebu Tihya'nın gözü gibidir. Deccaı
ortaya çıktığında kendisinin Allah olduğunu iddia edecektir. Ona inanan,
söylediğini kabullenen ve onun yolundan gidene daha önce işlediği hiçbir iyilik
fayda vermeyecektir. Onu inkar edip söylediği sözleri yalanlayan da, daha önce
yaptığı hiçbir günahın cezasını çekmeyecektir. Deccal, Harem ve Beytu'l-Makdis
dışında bütün yeryüzüne galip gelecektir. Mu'minleri Beytu'l-Makdis'te
sıkıştıracaktır.
(Hadisin ravisi) Esved
der ki: Sanırım bana şu da anlatıldı: "Mu'minler çok şiddetli bir şekilde
kuşatılacaktır. Sonra Meryem oğlu İsa Beytu'l-Makdis'te yüksek sesle
haykıracaktır. Allah, Deccal'i ve ordusunu helak edecektir. Öyle ki duvarın
kökü / temeli ile ağacın kökü bile:
"Ey Mu'min! Orada
gizlenmiş bir kafir var. Gel, onu öldür!" diye bağıracaktır. Fakat bunlar;
içinizdeki durumları kalplerinize korku salacak derecede olan bazı işleri görüp
birbirinize: "Nebiiniz size bunlardan hiç bahsetmiş miydi?" diye
soruşturuncaya ve dağlar yerlerinden kayıncaya kadar olmayacaktır" buyurdu.
Resulullah s.a.v. devamla:
"Bunlar olduktan
sonra bütün canlar alınacaktır" buyurdu.
Daha sonra Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem, (bu olayı göstermek için) parmaklarının uçlarını
sıkıca tuttu.
Semure b. Cundub, başka
bir defasında şöyle der: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
söylediklerini ezberledim. Bunu tekrar aktardı. (ibarelerin) yerlerini
değiştirmeden kelime kelime aynısını nakletti.
- - -
isnadı ceyyiddir. ibn
Hibban 4/224 (2845), Ahmed, Müsned (5/17, 5/16), Taberani, M. el-kebir 7/190
(6798,6799), İbn Ebi Şeybe, Musannef (2/469), Ebu Davud, sünen (1184), Nesai
sünen (3/140), Hakim (1/329-331) ve Beyhaki, sünen (3/339)
(:-598-:) Başka bir kanaıla yukarıdaki hadisin aynısı rivayet
edilmiştir.
- - -
lsnadı ceyyiddir. ibn Hibban
4/222 (2841) ve ibn Ebi Şeybe, Musannef (2/469)